O, bir süre burada kaldı.
- He stayed here for a while.
Soruyu bir süre düşünüp taşındı.
- She pondered the question for a while.
Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
- I want to leave these packages for a while.
Bir süredir Tom'u görmedim.
- I haven't seen Tom for a while.
Bir süredir bunu düşünüyorum.
- I've been thinking about this for a while.
Tom ve Mary bir süre için birbirlerini göremeyecekler.
- Tom and Mary probably won't see each other for a while.
Bir süre için gitmiş olabilirim.
- I might be gone for a while.
... You can add up to 20,000 songs to your library. And at least while it's in beta, the service ...
... As Dora said earlier this morning, while it has ...