for a very long time, 'an' eternity

listen to the pronunciation of for a very long time, 'an' eternity
English - Turkish

Definition of for a very long time, 'an' eternity in English Turkish dictionary

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

Seni ebediyen seveceğim. - I'll love you forever.

forever
sonsuza kadar

İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar. - People can't live forever.

Seni sonsuza kadar seveceğim. - I will love you forever.

forever
daima

İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı. - A good book is the best of friends, the same today and forever.

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor. - Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
English - English
forever

We had to wait forever to get inside.

for a very long time, 'an' eternity
Favorites