Seni ebediyen seveceğim.
- I'll love you forever.
O, kocasını ebediyen sevecek.
- She'll love her husband forever.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
- People can't live forever.
Tom daima kilitlenmeli.
- Tom should be locked up forever.
Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known her forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
I've been working here for yonks.
Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin.
- You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.
... And if I think back to a long time ago, a very long time ...
... I have been haunted by my past for a very long time. ...