Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.
- We're going to have good weather for awhile.
Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
Bir süre için her şey huzurlu idi.
- For a time, things were peaceful.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
- The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
- John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
... than someone who has very very immediate needs are very short time horizon ...
... have to be focused on the short time and money coming ...