for, in, for the time of continuance

listen to the pronunciation of for, in, for the time of continuance
English - Turkish

Definition of for, in, for the time of continuance in English Turkish dictionary

during
{e} boyunca

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı. - He has been working during the whole day.

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır. - The island is covered with ice and snow during the winter.

during
süresince

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Ders süresince telefonu çaldı. - Her cellphone rang during class.

during
sırasında

Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim. - I'm just going to rest during the summer vacation.

during
{e} esnasında

O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu. - He kept a diary during the trip.

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
during
süresinde
during
müddetçe
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
English - English
{a} during