Sami erkek kardeşinin adımlarını izledi.
- Sami followed in his brother's footsteps.
Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.
- The moment I heard the footsteps, I knew who it was.
O, babasının ayak izlerini takip etti.
- He followed in his father's footsteps.
O çocuğunun ayak izlerini takip edemez.
- He cannot follow in the footsteps of his child.