Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.
- The moment I heard the footsteps, I knew who it was.
Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
- Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
O, babasının ayak izlerini takip etti.
- He followed in his father's footsteps.
Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.
- Tom followed in his father's footsteps and became a lawyer.