O şarküterideki yiyecekten hoşlanmıyorum. - I don't like the food at that deli.
Beşinci Cadde ve Harvey Caddesinin köşesindeki şarküteride çok et vardır. - There are a myriad of meats at the deli on the corner of Fifth and Harvey Street.
English - English
Definition of food sold at a delicatessen in English English dictionary