Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
- There were traces of blood inside Dan's car.
NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
- NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
Polis kimsenin izlerini bulmadı.
- The police didn't find anyone's traces.
Polis, evi baştan başa aradı ama Fadıl'dan hiçbir iz bulmadılar.
- Police searched the house from top to bottom but they found no trace of Fadil.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.