Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
- The light of the lamp glimmered in the fog.
Londra sisi ile ünlüdür.
- London is famous for its fog.
Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.
- The steam has fogged my glasses.
Sıcak duş alırsam banyodaki ayna buğulanır.
- If I take a hot shower, the mirror in the bathroom fogs up.
The mirror fogged every time he showered.