English - Turkish
Definition of fog; fogginess; vapor in English Turkish dictionary
- damp
- {i} nem
Nemli bir bezle pencereyi temizle.
-Clean the window with a damp cloth.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
-She used a damp rag to wipe off the dust.
- damp
- (Havacılık) sönümlemek
- damp
- hafifçe ıslatmak
- damp
- bastırmak
- damp
- {i} indirim
- damp
- küllemek
- damp
- rutubet
- damp
- rutubetli
- damp
- boğmak
- damp
- {s} nemli
Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.
-If you watch the sun setting on a warm, damp day, you can see the moisture changing the shape of the sun.
Nemli bir bezle pencereyi temizle.
-Clean the window with a damp cloth.
- damp
- {i} aksatma
- damp
- {f} hararetini azaltmak
- damp
- {f} söndürmek
- damp
- {s} ıslak
O ıslak havluyu çantaya koyma.
-Don't put that damp towel into the bag.
- damp
- {f} köreltmek
- damp
- {f} sindirmek
- damp
- nemli,v.indirim yap: n.indirim
- damp
- {i} su buharı
Related Terms
English - English
Definition of fog; fogginess; vapor in English English dictionary
- damp
Night . . . with black air Accompanied, with damps and dreadful gloom. - John Milton.
fog; fogginess; vapor
Hyphenation
fog; fogginess; va·porPronunciation
Resimler
History
Favorites