flotsam and jetsam

listen to the pronunciation of flotsam and jetsam
English - Turkish
{i} ıvır zıvır
{i} gemi enkazı
{i} yüzen sahipsiz eşya
{i} serseri
{i} ayaktakımı
denizde yüzen veya kıyıya vuran şeyler
(Konuşma Dili) bozuk
detritus
tortu
detritus
kum ve moloz gibi birikim
detritus
aşıntı
detritus
mekanik ayrışma ile önceden mevcut kayaçlardan türeyen malzeme
detritus
aşıntıya ait
detritus
(Diş Hekimliği) 1. Bozunmuş doku artığı. 2. Sağlıklı ya da çürümekte olan bir diş yüzeyine yapışmış bozunmuş doku artığı
detritus
(Tıp) Aşınma suretiyle meydana gelen maddeler, çözünüp dağılma ürünleri
detritus
{i} döküntü
detritus
{i} taş döküntüsü
English - English
The remains of a shipwreck still floating in water
That which has been discharged from a ship or boat, especially on the ocean or a sea, (flotsam unintentionally and jetsam intentionally)
A collection of miscellaneous items or fragments of little importance
People considered to be of little worth

The flotsam and jetsam of society were at the night club.

{i} type of heavy metal rock band formed in 1983 in Phoenix (Arizona, USA)
detritus
flotsam and jetsam
Favorites