O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
- She quickly went up the stairs.
O, merdivenden düştü.
- He fell down the stairs.
Basamaklardan düşüp başımı vurdum.
- I fell down the stairs and hit my head.
Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
- There's somebody coming up the stairs.
Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
- Tom ran down the stairs.