German - Turkish
Definition of flexibel in German Turkish dictionary
- eğilir, bükülür, esnek
- fleks
- fleksibl
- esnektir
- eğilir
English - Turkish
Definition of flexibel in English Turkish dictionary
- flexible
- bükülgen
- flexible
- esnek
Eğitim sisteminin daha fazla esnek olması gerekir.
-The education system needs to be more flexible.
O görüşlerinde esnektir.
-She is flexible in her opinions.
- flexible
- yumuşak
- flexible
- eğilir
- flexible
- suple
- flexible
- {s} elastik
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
-The meniscus is not a bone. It is a cartilage, a flexible, elastic tissue.
- flexible
- esner
- flexible
- kolay bükülür
- customisable
- ihtiyaca göre düzenlenebilen
- flexible
- kolay uyum sağlayabilen kişi ya da şey
- flexible
- (İnşaat) elastiki, eğilebilir
- flexible
- {s} eğilebilir
- flexible
- {s} esnek, elastiki
- flexible
- {s} hareket kabiliyeti yüksek
- flexible
- (sıfat) elastik, esnek, eğilebilir, değişken, sabit olmayan, hareket kabiliyeti yüksek, uysal, yumuşak başlı
Related Terms
German - English
Definition of flexibel in German English dictionary
- malleable
- flexile
- malleably
- flexibly
- flexible
I can be very flexible.
-Ich kann sehr flexibel sein.
Our thinking is flexible.
-Unser Denken ist flexibel.
- versatile
- customisable
- flexibel einsetzbarer Arbeitnehmer
- flexecutive
- nicht flexibel
- inelastic