Turkish - English
Definition of flüt in Turkish English dictionary
- flute
I wish I could play the flute as well as Ian Anderson.
-Keşke ben de Ian Anderson kadar iyi flüt çalabilsem.
I plan to play a flute solo.
-Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.
- mus. flute
- flüt çalan kimse
- flute player
- flüt ile seslendirmek
- flute
- flüt çalma
- fluting
- flüt çalmak
- flute
I thought Tom would be better at playing the flute than that.
-Tom'un flüt çalmakta bundan daha iyi olacağını düşündüm.
Tom enjoys playing the flute.
-Tom flüt çalmaktan zevk alıyor.
- yan flüt
- (Muzik) Side flute
- blok flüt
- recorder
- kamış flüt
- quill
- küçük flüt
- flageolet
- yanlamasına çalınan flüt
- fife
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of flüt in Turkish Turkish dictionary
- Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı
- Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta
- flavta