Definition of flört etmek in Turkish English dictionary
- flirt
I can't help it if girls want to flirt with me.
- Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- spoon
- go together
- to flirt
I can't help it if girls want to flirt with me.
- Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- philander
- walk out with
- keep company with
- to flirt, to date
- date
Sami wanted to date Layla.
- Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- go out
Would you like to go out with me?
- Benimle flört etmek ister misin?
- go with
- (Argo) chat up
- go out with
Would you like to go out with me?
- Benimle flört etmek ister misin?
- make love to
- flört etme
- dating
In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
- Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
Tom and Mary decided to quit dating each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
- flört et
- double date
- flört et
- {f} flirting
Is it true that the French are masters at flirting?
- Fransızların flört etmede iyi oldukları doğru mu?
I'm not flirting with you!
- Seninle flört etmiyorum!
- flört et
- {f} flirt
Tom flirted with Mary.
- Tom Mary ile flört etti.
Tom didn't notice that Mary was flirting with him.
- Tom Mary'nin onunla flört ettiğini fark etmedi.
- flört etme
- flirtation
- biriyle flört etmek
- make time with
- flört etme
- flirting
So, what about flirting at work?
- Peki, işte flört etmeye ne dersin?
Stop flirting with me.
- Benimle flört etmeyi kes.
