fitne

listen to the pronunciation of fitne
Turkish - Turkish
Geçimsizlik, karışıklık, kargaşa
Karışıklık, kargaşa
(Osmanlı Dönemi) ahlâkta ve cemiyet nizâmında azgınlık ve bozgunculuk; azdırma, baştan çıkarma, karışıklık
Yavru balık
Fitneci, ara bozucu
Geçimsizlik, anlaşmazlık
(Osmanlı Dönemi) HÜZAHİZ
(Osmanlı Dönemi) HEYŞ
(Osmanlı Dönemi) REHC
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Potada altın ve gümüşü eritmek
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) İnsanın akıl ve kalbini doğrudan doğruya, hak ve hakikatten saptıracak şey
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Delilik
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Mal ve evlâd
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) İmtihan ve tecrübe etmek.Mübarek İslâmiyet ve nurani Asr-ı Saadetin başına gelen o dehşetli kanlı fitnenin hikmeti ve vech-i rahmeti nedir? Çünki onlar, kahra lâyık değil idiler?Elcevab: Nasılki baharda dehşetli yağmurlu bir fırtına, her tâife-i nebata
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Muhârebe
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Şikak. Kavga
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Küfr. Fikir ihtilâfı
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Azdırma
FİTNE
(Osmanlı Dönemi) Mihnet ve beliye
fitne fücur
Çok fitneci, ara bozucu, karıştırıcı
fitne kumkuması
Ara bozucu kimse
fitne
Favorites