Tom böyle kötü bir havada balık tutmaya gitmemesi için balıkçıyı umutsuzca uyardı.
- Tom desperately warned the fisherman not to go fishing on such a bad weather.
Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.
- The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught.
The fisherman cast his line.
... a few local sponge fishermen even managed to earn a decent living for ...
... a few fishermen ...