firm in standing or position; not tottering or shaking; fixed; firm

listen to the pronunciation of firm in standing or position; not tottering or shaking; fixed; firm
English - Turkish

Definition of firm in standing or position; not tottering or shaking; fixed; firm in English Turkish dictionary

steady
{i} sabit durum
steady
sağlam

Bu merdiven yeterince sağlam mı? - Is this ladder steady enough?

Bu köprü sağlam görünüyor. - This bridge looks steady.

steady
{s} sakin
steady
{s} sürekli

Nüfusta sürekli bir artış vardı. - There was a steady increase in population.

Tom sürekli ilerleme kaydetti. - Tom has made steady progress.

steady
değişmeyen
steady
tutarlı
steady
yatıştırmak
steady
sallanmaz hale getirmek
steady
sarsılmaz
steady
sebatkâr
steady
ciddi
steady
(Denizcilik) Viya!
steady
kararlı, dengeli
steady
ünlem sabit
steady
{s} durmadan aynı şekilde akan (su)
steady
{s} değişmeyen; durmayan, devamlı
steady
sallanmaz
steady
{s} değişmez
steady
(fiil) sallanmasını kesmek, titremesini durdurmak, sakinleştirmek, sabit kalmak, hareket etmemek, kıpırdamamak, titrememek, istikrarlı gitmek
English - English
steady
firm in standing or position; not tottering or shaking; fixed; firm
Favorites