Raporu 2.30'a kadar bitirmek çok zor olmamalı.
- Finishing the report by 2:30 shouldn't be too difficult.
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
- Why don't you take your time in finishing your paper?
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
- I must finish it before I go out.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- I want to finish the work on my own.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
- You didn't give Tom enough time to finish.
Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- We must work hard to finish this task before Friday.
Tom eğitimini tamamlamadı.
- Tom hasn't finished his training.
Tom asla hiçbir şeyi tamamlamaz.
- Tom never finishes anything.
That guy's a slow and lazy player, but he's got excellent finishing.
All she needs is a year or two at a fashionable finishing school, so that at eighteen she can come out with éclat, put in Aunt Clara.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.
The song has finished.
... the psychological costs of finishing ...
... will need Congress to protect more than three million jobs by finishing ...