Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
- When I got to school, the race had already finished.
İş henüz bitmiş değil.
- The work is not finished yet.
Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil.
- Tom's part of the work isn't finished.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished off the ice cream that was in the freezer.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Ev ödevi bitirildikten sonra, Tom yatmaya gitti.
- His homework having been finished, Tom went to bed.
İşin dörtte üçü bitirildi.
- Three-quarters of the work was finished.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished off the ice cream that was in the freezer.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I finished writing the report.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak.
- Dinner will be ready by the time you have finished your work.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?
Eğer onula işin bittiyse, gazeteyi okumama izin ver.
- Let me read the newspaper if you've finished with it.
Dergi ile işin bitti mi?
- Are you finished with that magazine?
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- We must work hard to finish this task before Friday.
Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
- You didn't give Tom enough time to finish.
Halen ödevimi tamamlamam lazım.
- I still need to finish my homework.
Tom eğitimini tamamlamadı.
- Tom hasn't finished his training.
He finished the cabinet with two more layers of polyurethane.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.
The song has finished.
... finished formulating your query. ...
... finished taping, and she delivered two popular TEDx ...