Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

finish, end, conclusion; last edition of a newspaper

listen to the pronunciation of finish, end, conclusion; last edition of a newspaper
English - Turkish

Definition of finish, end, conclusion; last edition of a newspaper in English Turkish dictionary

final
final
final
nihai

Tom nihai kararı Mary'ye bıraktı. - Tom left the final decision to Mary.

O, nihai taslakla meşguldür. - He is busy with the final draft.

final
{s} son

O, sonunda IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} kesin

O bütçe henüz kesinleşmiş değil. - That budget isn't yet final.

Mahkemenin kararı kesindir. - The court's decision is final.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
English - English
{i} final