finding; revelation

listen to the pronunciation of finding; revelation
English - Turkish

Definition of finding; revelation in English Turkish dictionary

discovery
{i} bulgu
discovery
{i} buluş

O buluşundan dolayı dünyaca ünlü oldu. - He became world-famous for his discovery.

Bu inanılmaz bir buluş. - This is an amazing discovery.

discovery
{i} keşif

Onlar tuhaf bir keşif yaptı. - They made a strange discovery.

Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti. - The discovery took place on a warm August day in 1896.

discovery
bulunuş
discovery
(Osmanlıca) ihtira
discovery
meydana çıkarma
discovery
ifşaat
discovery
ilk buluş
discovery
ilk görüş
discovery
izhar
discovery
tanıtma
discovery
bildirme
discovery
{i} ortaya çıkarma
English - English
{i} discovery
finding; revelation
Favorites