finanzmittel

listen to the pronunciation of finanzmittel
German - Turkish
finansal kaynak
maddi kaynaklar
maddi kaynak
English - Turkish

Definition of finanzmittel in English Turkish dictionary

means
vasıta

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler. - Thoughts are expressed by means of words.

Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız. - We must devise some means of escape.

means
{i} vesile
means
ulaşım araçları
means
(Dilbilim) aracı

İngilizce bir haberleşme aracıdır. - English is a means of communication.

Telefon bir iletişim aracıdır. - The telephone is a means of communication.

means
kolaylık
means
(Matematik) içler
means
(Ticaret) araçlar

Taşımacılık araçlarımız yok. - We have no means of transportation.

Mümkün olan tüm araçlar denendi. - All possible means have been tried.

means
para

O, kazandığından çok para harcıyor. - She lives beyond her means.

O, kazandığından çok para harcıyor. - He lives beyond his means.

means
yöntem
means
gelir

Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir. - If your boss sacks you, it means you're fired.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

means
yol

Onu ikna etmek için her yolu kullanmalıyız. - We have to use every means to persuade him.

Akla gelebilecek her yolu denedim. - I have tried every means imaginable.

means
{i} servet, varlık
means
ne pahasına olursa olsun

Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin! - You said you wanted it by any means!

means
taşıtlar
means
(Mukavele) vasıta, araç, vesile
means
{i} servet
means
şüphesiz

Şüphesiz onu ben yapacağım. - I'll do it by all means.

Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım. - I must save the drowning child by all means.

means
means to an end araç
finanzmittel
Favorites