Bu tür düşüncelerin sonuçta onların nihai kararı üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.
- Such considerations ultimately had no effect on their final decision.
Eninde sonunda kim karar verecek?
- Who will ultimately decide?
Nihai amacımız dünya barışını kurmaktır.
- Our ultimate goal is to establish world peace.
Altına ihtiyacım yok. Ben sadece nihai gerçeği arıyorum.
- I don't need gold, I only seek the ultimate truth.
Bu tür düşüncelerin sonuçta onların nihai kararı üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.
- Such considerations ultimately had no effect on their final decision.
Tartışma şiddetli ve ahenkli ama sonuçta inandırıcı değil.
- The argument is rigorous and coherent but ultimately unconvincing.