Alet kutusunda bir eğen var mı?
- Do you have a file in the tool chest?
O bir eğe ile pası sildi.
- He rubbed the rust off with a file.
Dosyaların geri kalanı nerede?
- Where are the rest of the files?
Nakido bir dosya paylaşım platformudur.
- Nakido is a file sharing platform.
Dosyayı hangi klasöre kaydettin?
- In which folder did you save the file?
Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Do you have a file in the tool chest?
Sen giyinirken tırnaklarımı törpüleyecek zamanım olacak.
- I'll have time to file my nails while you're dressing.
Ben bir Microsoft Excel dosyası yükledim.
- I have attached a Microsoft Excel file.
Tom'un dosyasını tekrar gözden geçiriyorum.
- I've been going over Tom's file.
Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?
- Does this mean that we have to file bankruptcy?
Sami dosyaya göz attı.
- Sami took a look at the file.
Tom bize gösterdiğin dosyaya bakıyor.
- Tom is looking through the file you sent us.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
- With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?
- Have you come to file a damage report?
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
Çocuklar tek sıra halinde üst kata çıktı.
- The children went upstairs in single file.
Tek sıra halinde sıralan.
- Line up in single file.
They filed for a refund under their warranty.
I'd better file the bottoms of the table legs. Otherwise they will scratch the flooring.
The troops marched in Indian file.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
Can I get a kilo of tuna fish fillets please?
- Lütfen bir kilo ton balığı filetosu alabilir miyim?