fikse, kontanple

English - Turkish

Definition of fikse, kontanple in English Turkish dictionary

Related Terms

gaze

{f} gözünü dikmek

gaze

{f} (at) gözünü dikip bakmak, seyretmek

gaze

{i} gözünü dikme

gaze

(Tıp) Gözü belli bir noktadan ayırmaksızın bakmak

gaze

{i} dik dik bakış

Tom dik dik bakışını indirdi. - Tom lowered his gaze.

gaze

{f} dik dik bakmak

gaze

{f} gözünü dik

gaze

gözünü dikerek bakmak

gaze

sürekli bakış

gaze

Gözlerini dikerek bakmak

gaze

gözünü dikip bakmak

gaze

sabit bak

gaze

dik bakış

gaze

(Tıp) Gözü belli bir noktadan ayırmaksızın bakış, dik bakış

gaze

sabit bakış

English - English

Definition of fikse, kontanple in English English dictionary

gaze