figuratively, innate

listen to the pronunciation of figuratively, innate
English - Turkish
mecazi olarak, doğuştan
indigenous
{s} yöreye özgü
indigenous
(Tıp) endijen
indigenous
(Tıp) indijenöz
indigenous
bir yere özgü
indigenous
fitri
indigenous
içkaynaklı
indigenous
yerli

Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır. - Native Americans are the indigenous peoples of the United States.

Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu. - His love for indigenous Mexican art became his downfall.

indigenous
- to (bir yere) özgü, (bir yerde) doğal olarak bulunan/yetişen
indigenous
içkaynakli
indigenous
{s} to (bir yere) özgü, (bir yerde) doğal olarak bulunan/yetişen
indigenous
doğuştan olan
indigenous
(Tıp) Tabiî, fitrî, endijen
indigenous
{s} doğal
indigenous
{s} özgü

Bu bitki Kanada'ya özgüdür. - This plant is indigenous to Canada.

English - English
indigenous