Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Sanırım bu sizin için tasarlanmış.
- I think this was intended for you.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
- Things did not go as intended.
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.
Prenses büyüdüğü zaman büyük bir mesafe yaşayan bir prens ile nişanlandı.
- When the princess grew up she was betrothed to a prince who lived at a great distance.