Turkish - English
Definition of fişek in Turkish English dictionary
- cartridge
- shell
- squib
- any projectile used as a firework, skyrocket
- girandole
- roll of coins
- cartridge, cartouche (for a gun)
- cartridge; fireworks, squib
- cracker
- ball
- fireworks
We enjoyed watching the fireworks on a bridge last summer.
-Geçen yaz bir köprüdeki havai fişek gösterisini izleyerek eğlendik.
Yesterday, an explosion occurred at the fireworks factory.
-Dün havai fişek fabrikasında bir patlama oldu.
- (Avcılık) casing
- rouleau
- firecracker
She is a real firecracker!
-O gerçek bir havai fişektir!
- fişek haznesi
- magazine
- havai fişek
- firework
These animals were startled by the noise of the fireworks.
-Bu hayvanlar havai fişek gürültüsüyle ürkütüldü.
Tom set off some fireworks.
-Tom bazı havai fişekleri ateşledi.
- fişek atmak
- ball
- fişek atmak
- 1. (Konuşma Dili) to startle those present with a remark, drop a bomb (in the course of a conversation). 2. slang to have sexual relations (with), *fuck
- fişek bağı
- cartridge clip
- fişek gibi
- at rare bat
- fişek gibi
- swiftly, fast
- fişek kartonu
- cartridge paper
- fişek kovanı
- cartridge case, shell
- fişek kutusu
- cartridge case
- fişek pirinci
- cartridge brass
- fişek salıvermek
- colloq . to arouse someone's suspicions of another
- fişek çantası
- ammunition pouch
- fişek şeridi
- cartridge clip
- normal fişek
- (Askeri) ball cartridge
- nusret fişek
- Nusret flares
- acil durum fişek
- (Havacılık) emergency cartridge
- bilyalı fişek
- ball cartridge
- havai fişek
- skyrocket
- havai fişek
- rocket
- havai fişek
- Roman candle
- havai fişek
- sparkler
- havai fişek gösterisi
- fireworks
Fireworks will begin after dark.
-Havai fişek gösterisi hava karardıktan sonra başlayacak.
The celebrations culminated in a spectacular fireworks display.
-Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.
- havai fişek roketi
- shell
- havai fişek; cep feneri, flaş, ani parıldama
- (Askeri) flare patterns; flash
- kurusıkı fişek
- blank cartridge
- kıvrık havai fişek
- serpent
- oyuncak fişek
- toy torpedo
- patlayıcı fişek
- maroon
- platformda yapılan havai fişek gösterisi
- set piece
- ışıklar saçarak dönen fişek
- Catherine wheel
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fişek in Turkish Turkish dictionary
- Silindir biçiminde üst üste konarak kâğıda sarılmış madenî para
- Fişek biçiminde yapılmış baharat ambalajı
- Donanma ve şenliklerde kullanılan çeşitli yanıcı veya patlayıcı maddeler
- Tüfek, tabanca gibi hafif ateşli silâhların içine, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane, kurşun
- deli fişek
- Delişmen ve atak
- havai fişek
- Törenlerde, geceleri yakılarak havaya uçurulan, renkli ışıklar saçan fişek
- havai fişek
- Geceleyin düşman bölgelerini aydınlatmak amacıyla kullanılan fişek
- nusret fişek
- Hacettepe üniversitesi kurucularından olup uzun yıllar burada öğretim üyeliği yapmış, yurdumuzda halk sağlığının ve koruyucu hekimliğin gelişmesinde öncü rol oynamış ünlü hekimimiz