English - Turkish
Definition of fertigstellend in English Turkish dictionary
- finishing
- bitirme
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
-Why don't you take your time in finishing your paper?
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
-I plan on finishing that in two or three minutes.
- completing
- {i} tamamlama
O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
-He had a share in completing the job.
- finishing
- (Askeri) RÖTUŞ, SON İŞLEM: Bir madde veya malzemeyi satış veya kullanma durumuna getirmek bir işe son şeklini vermek için girişilen işlem
- completing
- tamamlayarak
- completing
- itmam
- completing
- (Bilgisayar) tamamlanıyor
- finishing
- tamamlayıcı
- finishing
- perdah
- finishing
- cilalama
- finishing
- (Bilgisayar) sonlandırılıyor
- finishing
- (Askeri) son işlem
- finishing
- bitirici
- completing
- tamamla(mak)
- completing
- tamamla
Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
-I'm not completing your assignments.
O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
-He had a share in completing the job.
- finishing
- {i} apre
- finishing
- (sıfat) bitirici, son
- finishing
- {i} tamamlama
- finishing
- {i} cila
Related Terms
German - English
Definition of fertigstellend in German English dictionary
- getting done
- completing
- finishing