Yours is not bad, either.
- Seninki de fena değil.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
It seems that he was badly scolded.
- O, fena halde azarlanmış görünüyor.