Yours is not bad, either.
- Seninki de fena değil.
The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.