Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.
- A male crocodile ate a female dog.
O köpek erkek mi yoksa dişi mi?
- Is that dog male or female?
O kadın arkadaşlık istedi.
- He wanted female companionship.
Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.
- The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.
Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
- My boyfriend has a lot of female friends.
Favori bayan repçin kim?
- Who's your favorite female rapper?
Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.
- The peacock's beautiful tail helps it attract females.
Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.
- The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.
Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
- That teacher tends to be partial to female students.
Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
- Tom has a lot female friends.