female child

listen to the pronunciation of female child
English - Turkish
kız çocuk
girl
kız

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Betty güzel bir kızdır, değil mi? - Betty is a pretty girl, isn't she?

girl
kadın

Kız ince belli bir kadın haline geldi. - The girl has grown into a slender woman.

Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler. - Women and girls would cross over the street rather than meet him.

girl
sevgili

Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim. - To tell the truth, she is my girlfriend.

Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım. - I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.

girl
kadın işçi
abuse of female child
kız çocuklarının suistimali veya tecavüzü
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta. - Tom and his girlfriend are in the same class.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
English - English
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle"
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle
girl
female child

    Hyphenation

    fe·male child

    Turkish pronunciation

    fimeyl çayld

    Pronunciation

    /ˈfēˌmāl ˈʧīld/ /ˈfiːˌmeɪl ˈʧaɪld/
Favorites