John çok uzun boylu. O, yaklaşık yedi fit duruyor.
- John is very tall. He stands about seven feet.
Nehir beş fit derinliğindedir.
- The river is five feet deep.
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur.
- The conclusion reached by a study is People who think their feet are smelly, have smelly feet; people who think they aren't, don't.
Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.
- I could scarcely stand on my feet.
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur.
- The conclusion reached by a study is People who think their feet are smelly, have smelly feet; people who think they aren't, don't.
Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
- After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
My dogs are barking! meaning My feet hurt!.
... back on its feet all by ourselves. What we can do as we carry out our military strategy ...
... Man on TV: We're expecting up to two feet of snow today, ...