English - Turkish
Definition of feel grief; eat one's heart out break the heart of; cause to feel sorrow in English Turkish dictionary
- grieve
- ıstırap vermek
- grieve
- yas tutmak
- grieve
- büyük üzüntü vermek
- grieve
- matem tutmak
Matem tutmak için doğru ya da yanlış yol yoktur.
-There's no right or wrong way to grieve.
- grieve
- acı vermek
- grieve
- acı çektirmek
- grieve
- içlenmek
- grieve
- mutsuz etmek
- grieve
- acı çekmek
- grieve
- kederlen
- grieve
- kederlenmek
- grieve
- keder vermek
- grieve
- {f} üzülmek
- grieve
- {f} üzmek
- grieve
- {f} dert vermek
- grieve
- (fiil) üzmek, kederlendirmek, dert vermek, üzülmek
- grieve
- {f} büyük bir üzüntü içinde olmak; -e büyük üzüntü vermek, -e acı vermek
- grieve
- grievingly kederlenerek
- grieve
- acı ver/acı çek
Related Terms
English - English
Definition of feel grief; eat one's heart out break the heart of; cause to feel sorrow in English English dictionary
- grieve
feel grief; eat one's heart out break the heart of; cause to feel sorrow
Hyphenation
feel grief; eat one's heart out break the heart of; cause to feel sor·rowPronunciation
Resimler
Favorites