feebleness; drawback, disadvantage; defect; foible

listen to the pronunciation of feebleness; drawback, disadvantage; defect; foible
English - Turkish

Definition of feebleness; drawback, disadvantage; defect; foible in English Turkish dictionary

weakness
{i} kuvvetsizlik
weakness
{i} halsizlik
weakness
{i} cansızlık
weakness
{i} dayanıksızlık
weakness
{i} zayıflık

Herkesin zayıflıkları vardır. - Everybody has weaknesses.

İnsanların zayıflıklarını istismar etmeye son vermeni istiyorum. - I want you to stop preying on people's weaknesses.

weakness
{i} zaaf

İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın. - You have to allow for human weakness.

weakness
{i} güçsüzlük

Biz inanılmaz bir güçsüzlük durumundaydık. - We were in a state of incredible weakness.

weakness
kofluk
weakness
cılızlık
weakness
(Tıp) Zafıyet
weakness
{i} hasta oluş
weakness
{i} zayıf taraf
English - English
{i} weakness
feebleness; drawback, disadvantage; defect; foible
Favorites