faydalar

listen to the pronunciation of faydalar
Turkish - English

Definition of faydalar in Turkish English dictionary

fayda
benefit

There are many benefits to being beautiful. - Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.

This article analyzes both the benefits and the drawbacks of reducing military spending. - Bu makale hem askeri harcamaları azaltmanın sakıncalarını hem de faydalarını analiz eder.

fayda
advantage

She took advantage of his kindness. - O, kibarlığından faydalandı.

He saw no advantage in waiting any longer. - Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.

fayda
profit

A wise person profits by his mistakes. - Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.

fayda
utility
fayda
{i} use

Personal computers are of great use. - Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.

This book may well be useful to you. - Bu kitap sana epey faydalı olabilir.

fayda
(Latin) utilitas
fayda
good

Is eating fish good for you? - Sizin için balık yemek faydalı mı?

Smoking is not good for the health. - Sigara içmek sağlık için faydalı değildir.

fayda
interest
fayda
compensation
fayda
virtue
fayda
effectuality
fayda
profitability
fayda
efficacy
fayda
serviceableness
fayda
usefulness
fayda
behoof
fayda
gain

Ill-gotten gains never benefit anyone. - Haksız kazançların kimseye faydası olmaz.

fayda
grist
fayda
(Hukuk) advantage, benefit
fayda
service
fayda
stead
fayda
avail

He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country. - Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

fayda
handiness
fayda
use, utility, value, benefit, advantage
Turkish - Turkish
menafi
fayda
Yarar, kâr: "Bunların faydasından geçtik, zararlarını görmeyelim."- M. Ş. Esendal
fayda
(Osmanlı Dönemi) menfaat
Fayda
(Osmanlı Dönemi) MİNVAL
fayda
Yarar, kâr
fayda
(Osmanlı Dönemi) fâide