It's my favorite food.
- Bu benim favori yiyeceğim.
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
- Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
Milan Kundera is my favourite writer.
- Milan Kundera benim favori yazarımdır.
What's your favourite TV programme?
- Favori TV programın nedir?
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.
Tom decided to grow sideburns.
- Tom favori bırakmaya karar verdi.