faul

listen to the pronunciation of faul
Turkish - English
foul

What he did was definitely a foul. - Yaptığı şey kesinlikle fauldü.

The umpire called the ball foul. - Hakem oyunu faul olarak nitelendirdi.

foul play
sports foul
play foul
faul çürük; tembel
foul, rotten, lazy
faul atışı
keyhole
faul atışı
foul shot
faul yapmak
foul
faul yapmak
to foul
teknik faul
(Spor) technical foul
Turkish - Turkish
Karşılaşmalarda bir sporcunun hareketini önlemek için o sporcuya yapılan kural dışı hareket
Sporda kuraldışı hareket
Karşılaşmalarda bir sporcunun hareketini önlemek için o sporcuya karşı yapılan kural dışı hareket
English - Turkish

Definition of faul in English Turkish dictionary

manufacturing faul
(Tekstil) fabrikasyon hatası
team faul
(Spor) takım faulü
faul
Favorites