faturalanmamış

listen to the pronunciation of faturalanmamış
Turkish - English
unbilled
Not yet having been billed

an unbilled invoice.

fatura
bill

Hey! Scott! Pay my bill! - Hey! Scott! Faturamı öde!

Many people worry about paying their bills. - Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.

fatura
invoice

Mary hasn't paid the invoice yet. - Mary henüz faturayı ödemedi.

Tom admitted that he had made a mistake on the invoice. - Tom faturada bir hata yaptığını itiraf etti.

fatura
billing

He gave us an explanation about the new billing system. - O bize yeni bir faturalama sistemi hakkında bir açıklama yaptı.

fatura
(Ticaret) score
fatura
receipt

I faxed Tom a copy of my receipt. - Faturamın bir kopyasını Tom'a faksladım.

I keep all my telephone receipts in this box. - Tüm telefon faturalarımı bu kutuda saklıyorum.

fatura
(Ticaret) check
fatura
rebate
fatura
(Kanun) voucher
fatura
(Askeri,Ticaret) bill of parcels
fatura
rabbet
fatura
bill of sale
fatura
ınvoice

Sami has thirty days to pay the invoice. - Faturayı ödemek için Sami'nin otuz günü var.

Mary hasn't paid the invoice yet. - Mary henüz faturayı ödemedi.

fatura
note
fatura
invoice, receipt, bill; rabbet
Turkish - Turkish

Definition of faturalanmamış in Turkish Turkish dictionary

Fatura
(Hukuk) FAKTURA
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası: "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..."- Ç. Altan
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
faturalanmamış
Favorites