Ona şişman denmez, iriydi.
- He was large, not to say fat.
Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.
- The child who ate almost all this cake must be very fat.
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
- The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
O bebek tombul ve sağlıklı.
- That baby is fat and healthy.
Diğer çocuklar onu Şişko diye çağırıyor.
- The other children call him Fatty.
Bu şişko adam kaba biri oluyor.
- This fat guy is becoming a rude person.
Yağı kesip çıkarsan iyi olur.
- You had better cut out the fat.
Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
- The body converts extra calories into fat.
Bu pantolonla kilolu görünüyor muyum?
- Do I look fat in these jeans?
Parmaklarım bu eldivenlere sığmayacak kadar kalın.
- My fingers are too fat to fit into these gloves.
Tom eskisinden çok daha şişman.
- Tom is much fatter than he used to be.
Tom Mary'den çok daha şişman.
- Tom is much fatter than Mary.
Gittikçe şişmanlıyor gibi görünüyor.
- She seems to get fatter and fatter.
Onu son gördüğümden daha şişman.
- He is fatter than when I last saw him.
Babam ona yardım etmesi için verimli bir asistan istiyor.
- My father wants an efficient assistant to help him.
Yağlı bir diyeti sevmiyorum.
- I don't like a fat diet.
Yağlı yiyecekler yememelisin.
- You shouldn't eat fatty foods.
We need to trim the fat in this company.
The fat wallets of the men from the city brought joy to the peddlers.
I saw Daniel crack a fat..
The fat man had trouble getting through the door.
Tom said his father worked in Boston.
- Tom said that his father worked in Boston.
My father, who is now working in America, wrote us a letter last week.
- My father, who is now working in the United States, wrote us a letter last week.
... fat ...
... PART ONE IS FAT JOKES ABOUT DAD. ...