fason

listen to the pronunciation of fason
English - Turkish
(Ticaret) fason
fason export
(Ticaret) fason ihracat
Turkish - Turkish
Fason üretim veya kısaca Fason, biri diğerine göre ekonomik üstünlüğe sahip iki firma arsındaki ilişki sonucu, küçük firmanın büyük firma için anlaştıkları türde, miktarda ve kalitede sürekli olacak şekilde üretim yapması ve bu üretimi anlaştıkları tarihte teslim etmesidir. Öncelikle Avrupa olmak üzere tüm dünyada 1960’lı yıllarda başlayan işçi eylemleri ve 1970’lerdeki petrol krizi çoğu ülkede önemli ekonomik sıkıntılar yaratmıştı. İşgücü piyasası da bundan payını almış, işçiler sık sık greve gitmişlerdi. Grevlerde geçen süre, üretimin sürekliliği önündeki en büyük engeldi. Bunun etkisi büyük üretim yapan firmalar üzerinde daha da fazlaydı
Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
Malzemesi marka sahibince karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan
Ticarette, malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak, başka bir firmaya yaptırılan mal
Terzinin belli bir ölçü ve modele göre kumaşa biçim vermek için yaptığı iş
fason üretim
Fason üretim veya kısaca Fason, biri diğerine göre ekonomik üstünlüğe sahip iki firma arsındaki ilişki sonucu, küçük firmanın büyük firma için anlaştıkları türde, miktarda ve kalitede sürekli olacak şekilde üretim yapması ve bu üretimi anlaştıkları tarihte teslim etmesidir
fason imalat
Bir firmanın gerekli ara malı veya ham maddeleri sağlayarak başka bir kişi veya firmaya mal üretmesi
Turkish - English
manner
(Ticaret) fason
cut
style
cut, style kesim
way
{T} cut, make
fason imalat
(Ticaret) toll manufacturing
fason üretici
(Tekstil) subcontractor
fason ihracat
(Ticaret) fason export
fason çalışma
(Politika, Siyaset) subcontracting sous
fason üretim
contract manufacturing
fason
Favorites