There are some differences between British English and American English.
- İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
The difference is this: he works harder than you.
- Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
It is important for English learners to remember the distinction between 'fun' and 'funny'.
- İngilizce öğrenenlerin 'eğlence ve 'eğlenceli' arasındaki farkı hatırlamaları önemlidir.
Society does not encourage relationships between people who have a large age gap.
- Toplum büyük bir yaş farkı olan insanlar arasında ilişkiyi teşvik etmez.
The age gap between them is rather large.
- Aralarındaki yaş farkı oldukça fazla.
Tom is well aware of the odds.
- Tom ihtimallerin farkındadır.
Tom noticed something was odd.
- Tom bir şeyin tuhaf olduğunu fark etti.
You must view the matter from different angles.
- Bu konuya farklı açılardan bakmalısın.
I am looking at the matter from a different viewpoint.
- Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
The cancer had spread to several organs.
- Kanser farklı organlara yayıldı.
Diversity is what gives us strength.
- Bize güç veren şey farklılıktır.
Tom pretended not to notice.
- Tom fark etmemiş gibi davranıyordu.
He's bound to notice your mistake.
- Onun hatanı farketmesi kesin.
Tom is well aware of the odds.
- Tom ihtimallerin farkındadır.