Turkish - English
Definition of fark etmek in Turkish English dictionary
- distinguish
- realize
It took him a while to realize the situation.
-Durumu fark etmek onun biraz zamanını aldı.
It took him only a few minutes to realize his mistakes.
-Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı.
- matter
- make out
- differentiate
- notice
Tom couldn't help but notice all the beautiful women on the beach.
-Tom sahildeki bütün güzel kadınları fark etmekten kendini alamadı.
Tom is bound to notice your mistake.
-Tom hatanı fark etmek zorunda.
- change
- espy
- pick out
- spot
Snakes can be hard to spot.
-Yılanları fark etmek zor olabilir.
- a) to notice, to perceive, to become aware of, to discern b) to realize c) to change d) to distinguish e) to matter
- make a difference
- discriminate
- farketmek
- discern
- farketmek
- {f} notice
- farketmek
- {f} recognize
It's easier to recognize other people's mistakes than our own.
-Başkalarının hatalarını fark etmek kendi hatlarımızı farketmekten daha kolaydır.
- farketmek
- {f} detect
- farketmek
- make out
- farketmek
- see
- farketmek
- remark
- farketmek
- make a difference
- farketmek
- {f} perceive
- farketmek
- {f} note
- farketmek
- {f} descry
- farketmek
- {f} know
- birdenbire fark etmek
- catch
- farketmek
- matter
- farketmek
- sag
- farketmek
- catch
- farketmek
- espy
- farketmek
- spy
- farketmek
- realize
- farketmek
- distinguish
- fark et
- descry
- farketmek
- observe
- farketmek
- to make a difference; to matter. Farketmez. (Konuşma Dili) It makes no difference./It doesn't matter
- farketmek
- become aware of
- farketmek
- discover
- farketmek
- catch sight
- farketmek
- take notice
- farketmek
- to notice, perceive; to realize
- farketmek
- to change, become different
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fark etmek in Turkish Turkish dictionary
- Görmek, seçmek
- Ayırt etmek
- Anlamak, sezmek
- Değişmek, başkalaşmak
fark etmek
Hyphenation
fark et·mekPronunciation
Resimler
History
Favorites