far afield

listen to the pronunciation of far afield
English - Turkish
konu dışında
konunun dışına
uzağa
uzaklara
far away
uzağa

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim. - Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.

Onlar büyükelçi Tom Jackson'ı ellerinden geldiği kadar Washington'dan uzağa gönderdiler. - They sent ambassador Tom Jackson as far away from Washington as they ever could.

far away
uzaklarda

O, çok uzaklardan geldi. - He came from far away.

Uzaklarda ama hala onu seviyorum. - She is far away, but I still love her.

far away
çok uzakta

Çok uzakta olmayan bir silah sesi duyduk. - We heard a shot not far away.

Tom bizi duyamayacak kadar çok uzakta. - Tom is too far away to hear us.

far away
dalgın
far away
uzak

O, çok uzaklardan geldi. - He came from far away.

Tom elinden geldiği kadar Mary'den uzaklara gitmek istedi. - Tom wanted to get as far away from Mary as he could.

far away
uzakta

O, uzakta bir ışık gördü. - He saw a light far away.

O benim evimden uzakta yaşar. - He lives far away from my house.

go far afield
(Fiili Deyim ) çok uzağa gitmek
English - English
far away
far afield

    Hyphenation

    far a·field

    Turkish pronunciation

    fär ıfild

    Pronunciation

    /ˈfär əˈfēld/ /ˈfɑːr əˈfiːld/
Favorites