fantastical

listen to the pronunciation of fantastical
English - Turkish
olağanüstü
{s} saçma
{s} hayali
{s} şahane
{s} inanılmaz
{s} fantastik
{s} acayip
{s} harika
{s} garip
{s} kaçık
{s} çok büyük
{s} gülünç
fantastic
fantastik

Tom'un fantastik olduğunu düşündüm. - I thought Tom was fantastic.

Bu fantastik bir hikaye. - It's a fantastic story.

fantastic
{s} harika, süper, enfes
fantastic
{s} inanılmaz

Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz. - How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.

fantastic
{s} gülünç
fantastic
düşsel
fantastic
{s} akıl almaz, akıldışı, gerçekdışı
fantastic
akıldışı
fantastic
akıl almaz
fantastic
(Felsefe) düşlem gücü
fantast
hayalperest
fantastic
hayal ürünü
fantastic
süper
fantastically
aşırı derecede
fantastically
olağanüstü olarak
fantastic
{s} kaçık
fantastic
{s} saçma
fantast
hayal peşinde koşan kimse
fantast
garip fikirleri veya üslubu olan kimse
fantastic
kaprisli
fantastic
{s} çok büyük
fantastic
{s} fantastik, hayali, düşlemsel
fantastic
hayalperest
fantastic
fantezi seven
fantastic
fantastical hayali
fantastically
fevkalade
fantastically
çok
fantastically
fantastik bir şekilde
fantastically
garip biçimde
fantastical
Favorites