Turkish - English
Definition of fanatiği in Turkish English dictionary
- fanatik
- zealot
- fanatik
- bigoted
- fanatik
- fanatic
Are you a religious fanatic?
-Dindar bir fanatik misiniz?
She was very fanatical about religion.
-O, din hakkında çok fanatikti.
- fanatik
- fanatically
- din fanatiği
- religious fanatic
- fanatik
- rooter
- fanatik
- roaring
- fanatik
- fanatical
They are fanatical in their beliefs.
-Onlar inançlarında fanatik.
She was very fanatical about religion.
-O, din hakkında çok fanatikti.
- fanatik
- red hot
- fanatik
- fanatic, bigoted, zealot
- fanatik
- devotee
- fanatik
- rabid
- fanatik
- energumen
- fanatik
- redhot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fanatiği in Turkish Turkish dictionary
- FANATİK
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Bir dinin veya mezhebin çok aşırı taraftarı olan
- fanatik
- Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlı olan (kimse), mutaassıp, bağnaz
- fanatik
- Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlı olan (kimse), mutaassıp, bağnaz: "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir."- H. Taner
Related Terms
fanatiği
Hyphenation
fa·na·ti·ğiResimler
History
Favorites