Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
- The stadium was flooded with baseball fans.
Ben futbol hayranıyım.
- I am fan of football.
Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı.
- There were a lot of excited fans in the stadium.
Onlar benim büyük taraftarlarım değil.
- They're not big fans of mine.
Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var.
- There's a ton of dust on top of the fan blades.
Tom vantilatörü kapattı.
- Tom turned off the fan.
Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var.
- There's a ton of dust on top of the fan blades.
O kadının bir yelpazesi var çünkü hava sıcak.
- That lady has a fan because it is hot.
Hava sıcakken bayanlar yelpaze kullanırlar.
- Ladies use fans when it is hot.
Rüzgar alevleri körükledi.
- The wind fanned the flames.
Rüzgarla körüklendiği için, alevler her yöne yayıldı.
- Fanned by the strong wind, the flames spread in all directions.
Yabanmersini krebin büyük bir hayranı değilim.
- I'm not a big fan of blueberry pancakes.
Ben büyük bir golf tutkunuyum.
- I'm a huge fan of golf.
O bir balık tutma tutkunuydu.
- He was a fan of fishing.
A collection of asian fans.
Alice took up the fan and gloves, and, as the hall was very hot, she kept fanning herself all the time she went on talking.
I am a big fan of libraries.
fan-belt failure.
You're in big trouble when the shit hits the fan.
... who is your biggest fan. ...
... So what I'm working on doing now is creating a fan ...